12 Ekim 2010 Salı

Butterfingers

Bu adamlar dünyanın en eğlenceli grubu arkadaşlar.Uzun yıllardır takip ettiğim taaa Avustralya'dan bağrıma bastığım,ne zaman canım sıkkın olsa açıp everytime şarkılarını dinlediğim,ofiste bir sorun yaşasam i love work ile neşelendiğim canım Butterfingers.Hatta blogumun ismi de everytime şarkısında geçen saçma lafları chicken is not vegetable(bir sır gibi saklıyordum bunu,hadi yine iyisiniz :)

Adamlarım yaklaşık 10 yıldır müzik yapıyorlar ama daha çevremden benden başka duymuş olan kimseyi görmedim.Buna sevinmeli miyim üzülmeli miyim bilmiyorum ama bence herkes dinlemeli bu adamları çünkü çok eğlenceliler.Şarkı sözleri ve videoları yeter zaten.

Bir kaç yıl önce myspaceten marry me diye yorum yapmıştım,ok,whenever you're ready diye geri yorum yaptılar,o kadar da samimiler.

Mutlaka albümlerini indirin arkadaşlar ama ilk doz olarak ilk albümlerinden everytime ve i love work u dinleyin,benden söylemesi,pişman olmayacaksınız..

Myspace linki

11 Ekim 2010 Pazartesi

L4D2 viral video

Bu adamı sakın dinlemeyin :)


L4D2 viral film from davidbeavis on Vimeo.

Left 4 Dead 2

Herkese merhaba,

Size arkadaşlarla oynamaktan büyük keyif aldığımız L4D 2 den bahsetmek istiyorum.Oyunumuzun bizi çeken en güzel özelliği bir hayatta kalma mücadelesi olması ve bunun için takım olarak oynamamız.Oyunumuzda 4 karakter var,ister tek başınıza oynayıp diğer 3 karakteri pc yönetebilir ya da bizim gibi arkadaşlarınız ile toplanıp oynayabilirsiniz.

Bu tip "survival" oyunlarda olduğu gibi klasik sizi zombilerin olduğu bir mekana terkedip gidiyorlar ve buradan elinizdeki ya da bölüm başlarında bulduğunuz silahlar ve sağlık kitleri ile hayatta kalmaya ve oradan kurtulmaya çalışıyorsunuz.

Oyunun yine ilgi çekici özelliklerinden biri sağlık kiti.Sağlık kitlerini bölüm başlarında alıyorsunuz,ihtiyaç anında kendiniz kullanabilir ya da ihtiyacı olan arkadaşınıza verebilirsiniz.Oyuncular yaralandıklarında sağlık kiti ile yaralarını sararken diğer oyunculardan kendisini korumalarını istiyor ve aynı şey merminiz bittiğinde "reload" yaparken de geçerli.Arkadaşlarınıza "reloadingggg"diye bağırıp sizi korumalarını isteyebilirsiniz.(e malum ortalık zombi dolu :)

Peki merminiz bittiğinde ne yapabiliriz?Cevabı seveceksiniz :)

Zombileri teflon tava,beyzbol sopası,elektrikli testere,kriket sopası ve hepimizin favorisi pala (machete) ile yere serebilirsiniz.Hiç biri kalmadıysa sağlık kiti ile vurarak en azından kendinizden uzak tutup zaman kazanabilirsiniz.O da yoksa tekme ve yumruk kullanın :)


Zombilerimiz çeşit çeşit :) biz kendilerini ayı,dil,cadı olarak adlandırdık,siz de kendi aranızda isimlendirebilirsiniz.Çünkü oyunun içinde bu elemanlar size saldırıyorlar ve onlardan kurtulmanın tek yolu takım arkadaşlarınızdan birinin gelip onu vurması,yoksa kendi kendinize kurtulamıyorsunuz.

Temsili muhabbet şu olabilir:

a:Abi dil kaptı beni dil abi arkadayım gelin hoop
b:Yettim yavrum dıdıdıdıdıdıdıdıdıdıdıdıbışşşşnnnpaaaooovv
a:eyvallahabi sağolası..dikkat arkanda ayı var!!!
a&b:badabadabadababdabovvvv

En zevk aldığımız bölümler alışveriş merkezi ve köprü.

Alışveriş merkezinde,çeşitli yerlerdeki benzin bidonlarını arabaya taşıyıp,benzin doldurup,çalıştırıp kaçıyorsunuz ve tabi bu esnada hayatta kalmaya çalışıyorsunuz :)

Köprü tam bir can pazarı :)  Bol bol dil ve cadı tarafından kapılıyor,köprüden aşağı düşme tehlikesi ile karşılaşıyor bir yandan da koşup helikopteri yakalamaya çalışıyorsunuz :) En çok koştuğumuz bölüm budur bence :)

Gerek zombi öldürdükçe suratımıza sıçrayan kanları,gerek zombilerden sıçrayan yeşil iğrenç sıvı yüzünden kısa süreli kör olmamız,yere düştüğümüzde kendi kendimize kalkamayıp arkadaşlarımızın bizi yerden kaldırması (yerden zombi vurmak da çok karizmatik ya:)oyunun gerçekçiliğini maksimum seviyeye taşıyor ee bu da maksimum zevk demek :)

Henüz oyunu bitiremedik tabi,aslında 1 günümüzü buna ayırıp sabahtan geceye kadar oynayıp oyunu bitirmek ister bu gönül,sırf bu yüzden oyunun bitişinin videosunu izlemedim.Kendim oynayıp görmek istiyorum :)

Buyrun sizlere oyunun açılış videosu


LEFT 4 DEAD 2 opening
Yükleyen YAMATO_TAKELU. - Diğer oyun videolarına göz at.

Uffie-Difficult


UFFIE - Difficult from Uffie on Vimeo.

26 Eylül 2010 Pazar

merhaba sinem ben.

Aynı ada sahip olan milyonlarca kızın yaşadığı İstanbul'da rutin hayatımdan sıkılmış oturuyorum.Düşünüyorum.O kadar sıkılıyorum ki,aynada gördüğüm kız değişsin diye belirsiz aralıklarla saçlarımı değiştiriyorum.Saçımı her boyadığımda daha güzel olacağını düşünüp sonrasında daha kötü olduğu için üzülüyorum,ben saçlarımın doğal halini seviyorum,en güzeli öyleydi bak.
Yazı yazmayı hiç sevmediğim ve başkasının notlarından da okuduğumu anlayamadığım için okulu bitirememiş olduğuma üzülüyorum.Yani çok basit şimdi bakınca.
Bir kaç kez aşık olduğumu sanıyorum,yani aşk eğer hissettiklerimden daha güçlü birşeyse yaşamamış varsayabilirim,çünkü kimsenin hayatında aşık olduğu kadın olduğumu düşünmüyorum.
İnsanlara kendimi ifade etmekte zorluk çekiyorum.Genelde bu konuda yüzyüze daha başarılıyım.
Beni anlamayan insanlara kendimi anlatabilmek için uğraşıyorum,beni anlamamaya kararlı insanlardan uzak duruyorum.Sonra benden nefret ediyorlar,anlayamıyorum.
Yüzümdeki sivilceler,sağ kulağımın kepçe oluşu ve saçlarımdaki beyazlar beni çirkinleştiriyor biliyorum ama daha güzel olsaydım da birşey değişmeyecekti eminim.Çünkü ben böyle olduğum gibi mutluyum.
Ortalama boyumdan,kilomdan memnunum da ben hep sesimin güzel olmasını istedim.Güzel şarkı söyleyebilseydim bazı şeyler değişebilirdi bak.
Yıllardır şarkı sözleri yazıyorum ama zerre nota bilgim olmadığı ve kabiliyetim olmadığı için hiçbirini besteleyemiyorum.
Hep sporda başarılı olduğumu varsayarım ama şu an hiçbir spor dalında da iyi olduğumu sanmıyorum.
Beni dışardan gören herhangi biriniz acayip neşeli,vurdumduymaz,özgür sanıyor ancak kafamda bir sürü derdim ve hesap vermem gereken ailem var.
Ben o kadar sıkılıyorum ki hiç olmayacak adamları sevdiğimi sanıp kendimi üzüyorum,Türk dizilerindeki gereksiz gergin anları yaşayıp kendime iş çıkarıyorum.
Okumayı çok seviyorum ama üşeniyorum.
Bazen çok duygusuz olabiliyorum.
Allah'ı severdim ama artık aramız eskisi gibi değil çünkü babanem öyle bir ölümü haketmemişti.
İnsanlar beni depresyonda sanıyor ama ben gayet iyi hissediyorum.
Yumurtalıklarımdaki kist beni korkutuyor.
10 yıl içinde ölmek istemiyorum.
Böyle üşengeç olmayı sevmiyorum,birşeyler yapmak,yaratmak istiyorum ama hiç gayret etmiyorum.
Eminim biraz gayret etsem bir çok kişiyi şaşırtabilirim.
Benim için topuklu ayakkabılarla kızkıza dışarı çıkmaktansa arkadaşlarımla l4d oynamak daha eğlenceli.
En sevdiğim şeylerden biri insanların karnını doyurmak,ben evde yemek yapayım arkadaşlarım gelsinler yemek yesinler,eline sağlık desinler,en güzel birşey.
Korku filmi izleyemem,izlesemde yarısından fazla gözlerim kapalı olur ve gece mutlaka kabus görürüm.
Maydonoz,dereotu ve yeşil biberden nefret ederim,asla yemem.
Entel,dantel görünürüm ama canım isterse açar ibo dinlerim.
Herkesi sevmem ama kimse benden nefret etmesin isterim.

Sen bu yazıyı okuyan arkadaşım,beni tanıdığını sanıyorsun ama eminim yukarıda okudukların arasında en az 3 şeyi bilmiyorsundur.Olsun,beni tanımayanlara hep dediğim gibi..

Beni tanısan çok seversin.

23 Nisan 2010 Cuma